Anasayfa Haberler Haberler YYP PARTİSİ GENEL BAŞKAN VEKİLİ AVUKAT ZEKİ UÇAR BÜYÜK TÜRKİYE STRATEJİSİNİN HEDEFİNİ ANLAMAK

YYP PARTİSİ GENEL BAŞKAN VEKİLİ AVUKAT ZEKİ UÇAR BÜYÜK TÜRKİYE STRATEJİSİNİN HEDEFİNİ ANLAMAK

BÜYÜK TÜRKİYE STRATEJİSİNİN
HEDEFİNİ ANLAMA ÜZERİNE.

Türkiye’de “Musta’ribun” ( Sonradan Araplaşmış) çevrede ciddi bir bölücü etki, baskı olarak öne sürüldüğü görülüyor bu görüşün, tabii ki Arap dünyasından yapılan bir aktarimla…
Türkiye, Gazze’deki soykırımı durdurmak için neden derhal harekete geçmiyor?
Turkiye, bir NATO ülkesidir, üstelik NATO’nun ikinci büyük gücü olarak buna gücü yeterlidir.
Türkiye AB ve diğer büyük güçlerle de güçlü ilişkileri olan bir ülkedir.
Bu durumda, Türkiye, İsrail’i belirli stratejik çıkarlarına müdahale ederek dahi, soykırımı durduracak güçtedir.
Hatta İsrail’i tümden yok edebilecek bir askeri güce sahip olan Türkiye için bu hiç zor değildir.
Öyleyse, Türkiye, soykırıma ekonomik gelişim sürecini tercih etmektedir.
Analizde Amerikalıların da öne sürdüğü soru ve argümanlar bunlar.
Türkiye’nin takip ettiği strateji ise, şöyledir.
Israil, terör-ozguven-teror spiralinde döne döne derinleşen, derinlestigini zanneden bir psikolojiyle hareket etmektedir. Çünkü, bu psikolojisi, inanç sistemine iman üzerine kuruludur. Allah’ın gelecek için verdiği sözlerin güvenilirliğine iman uzerinde gelişmektedir.
Burada not edilmesi gereken, İsrail’in en az Iran kadar bir din devleti olduğudur. Demokrasi seramonileri, secimler, parlamento sandalye dağılımı, sokak gösterileri vs, tamamen Batıda ağrı kesici olarak kurgulanmış milli bir tiyatrodur.
Böylece, İsrail’in şiddet-dehşet-nefret ve ilahi güç spiralini, döngüsünü görebiliriz. Bu aynı zamanda bir meşruiyet döngüsudur, ve demokratik meşruiyete dayanmadigi ortadadır.
Böyle bir düşmana müdahale stratejisi ne olmalıdır?
Strateji deyince, tabii, kendi gücünüz nedir? Bunu uzatmayalım, Türkiye’nin milli güç unsurlarının her türlü müdahaleye kabil olduğu barizdir.
O zaman, tartışma bu müdahalenin derecesini tespitten ibarettir. Bunu tartışınca görülecektir ki, Türkiye stratejisi, Tarihi değerde bir vakayı tespit etmiş sahada da bunu göstermiştir:
Bu, Bölgede, ne kadar çok Türkiye; o kadar az Rusya, ABD, Iran, Suud ve ve o kadar az Israil demektir!
Öyleyse, bu stratejik veriler ışığında, Ankara’nın planı nedir?
Öncelikle, İsrail’e ilk gün müdahale edilseydi, Batı bütün gücüyle İsrail’in arkasinda saf tutacaktı. Bunu da ilk donemde Doğu Akdenize yığılan Haçlı Donanmasiyla gösterdiler.
Böylece, küçük bir müdahale bile Türkiye’ye cok pahalıya mal olacakti.
İsrail’in dehşet-(ilahi) güç algısı stratejisi, kendisini Batı toplumları ve değerlerinden (ozellikle Katolik degerlerden) her gun daha da uzaklastirmaktadir.
Bir müdahalenin maliyetini de her gün daha da azaltmaktadır.
Fakat, bunun da bir ölçüsü, sınırı vardir: Batı, sonunda kendisi basit bir müdahaleyle, 1947 tarihli idare-i maslahatina dönerek sayfayı kapatmaya ugrasasacaktir, ozellikle, içindeki siyonist bürokrasi, medya, akademi gücünün etkisinde…
Bu istenmeyen bir nihayettir.
Ve bugünkü Trump planı da budur.
Trump planı ve benzeri planların zayıf noktasi, yine mevcut dehset sarmalının hala başarılı gittiğine, bunu sürdürmeye kadir gücünden şüphesi olmayan Siyonist güçtür.
Küçük müdahalelerle, Siyonist gücün bu zannının hakim olmasi ile konuyu kapama planlari kolaylıkla boşa çıkarılabilir.
Buradan itibaren, nihai nitelikte bir müdahale maliyeti düşük hatta maliyetsiz bir sekilde uygulanabilir.
Eğer bu okuma doğruysa, ki, doğruluğu zaten belli tutumlarda kendisini göstermektedir, böylece hayata geçirildiği görülecektir:
Büyük Türkiye Stratejisinin hedefi,Soykırımı bitirmek değil;inşaallah İsrail’i bitirmek olacaktır.
Av Zeki Uçar
Genel Başkan Vekili.

Yeni Yüzyıl Partisi
© 2024 Yeni Yüzyıl Partisi - Tüm Hakları Saklıdır.